[ad_1]
To print this article, all you need is to be registered or login on Mondaq.com.
Kripto para birimleri, büyük ölçüde,
kurumsal aracıların dışında var olmak
için yaratıldı. Öyle ki, Bitcoin’in
kuruluş belgesinde, güven yerine kriptografik kanıta
dayalı, istekli herhangi iki tarafın güvenilir bir
üçüncü tarafa ihtiyaç duymadan
birbirleriyle doğrudan işlem yapmasına izin veren
bir elektronik ödeme sistemi olarak yer
tanımlanıyor. Ancak yine de birçok kişi
kripto para birimi ile eşler arası değil, kurumlar
aracılığıyla etkileşime giriyor.
Geleneksel finans şirketlerinin de kriptoya olan ilgilisi
artarken, kripto para birimleri ve finansal hizmet veren
şirketlerin bu kesişimi, düzenleyici otoritelerin de
dikkatini çekiyor. Devletlerin bu hikayedeki rolü,
kripto para piyasaları içinde devam eden felsefi bir
tartışma olarak karşımıza
çıkıyor. Birçok yatırımcı
için ortak soru şu: “Kripto borsaları ne
dereceye kadar düzenlenecek ve bunun için ne
yapılacak?”
Özellikle FTX borsasındaki likidite sorunu ve
şirketin iflas başvurusunda bulunması
yatırımcılar arasında güven krizini daha
fazla körükledi. Haliyle kripto para borsalarında
yaşanan çöküşler
yatırımcılarda büyük endişe
yarattı. Özellikle de kripto piyasasındaki
çokça manipülatif hareket, bilgi kirliliği
ve düzensizlik yatırımcının aleyhine
sonuçlar doğuruyor ve doğurmaya devam ediyor.
Hızlı ve kolay para kazanma isteği ile kripto
piyasasına giriş yapan yatırımcılar
risklerin her geçen gün artmasının bir sonucu
olarak kazançlarını korumanın
yollarını aramaya başladılar.
Düzenleyici otoriteler kripto para borsalarındaki
mağduriyeti önlemek amacıyla
yatırımcının lehine bir dizi rapor ve
tasarı hazırlığına başladı. Ekim
ayı içinde, G20’ye üye ülkeler
tarafından kurulan küresel finansal sistemi izleyen ve
tavsiyelerde bulunan uluslararası organ niteliğine sahip
Finansal İstikrar Kurulu (FSB), Kripto Varlık
Faaliyetlerinin ve Piyasalarının Düzenlenmesi,
Denetimi ve Gözetimine ilişkin detaylı bir rapor*
yayınladı. Küresel bir kripto düzenlemesinin
varlığına ihtiyaç duyulduğunun
belirtildiği raporda, merkeziyetsiz finans için eski
politikaları yenileyerek veya tamamen yeni bir sistem
oluşturarak bir model öngörülmesi
gerektiğinin altı çiziliyor. Raporda grubun finans
yetkililerine ve merkez bankacılarına sunulan teklifler,
dijital para birimleri, stablecoin’ler ve yeni finans
sektörüne hizmet veren şirketler için
birtakım kurallara da yer veriliyor.
İngiltere’nin yeni Başbakanı Rishi
Sunak’ın geçtiğimiz günlerde kripto para
piyasası ve ülkelerin bu piyasalara nasıl
yaklaşması gerektiği hakkındaki
açıklamaları çok ses getirdi.
Açıklamalardan kısa süre sonra
regülasyonlar ve amaçları hakkında
İngiltere’den haberler gelmeye başladı. Devlet
eli ile yapılan bu düzenlemeler, son günlerde kripto
para borsalarındaki peş peşe
çöküşlerin sebep olduğu puslu hava
içinde yatırımcılar için umut
ışığı olmuşa benziyor.
Yeni düzenlemelerden biri kripto para
borsalarının yatırımcıları kendi
borsalarına çekmek adına
hazırladıkları reklamlarla ilgili olarak
yapıldı. “Financial Services and Markets Bill”
isimli 4 Ekim 2022 tarihinde çıkarılan
düzenlemeyle yapılan değişiklik ile yetkisiz
aracılar tarafından finansal hizmetlerin
tanıtımını veya sağlanmasını
engelleyen mevcut kuralları potansiyel olarak
genişletecek. Bu güç artık Bitcoin gibi,
dağıtılmış defter teknolojisi
kullanılarak değer ve hakların kriptografik olarak
güvence altına alınmış temsillerini de
kapsar hale gelecek.
Financial Conduct Authority (FCA) ‘nin Piyasalardan Sorumlu
Genel Müdürü Sarah Pritchard’ın
yaptığı açıklamalara göre;
Regülasyonun gerekli olduğunun en büyük
göstergesi, yatırımcıların güvenli
bir ortamda yatırım yapabilmeleri için
sektörel riskler hakkında yanıltıcı
açıklamalardan arındırılmış
yalın bir bilgilendirme ihtiyacından kaynaklanıyor.
Böylece yatırımcılar, kendileri adına en
doğru kararları verebilecek ve bilinçli bir
ortamda yatırımlarını
şekillendirebilecekler. Pritchard yaptığı
açıklamada bu güven atmosferinin
yaratılabilmesi için kripto reklamlarının
kısıtlanmasının ve yetkisiz aracılar ile
verilen finansal hizmetlerin engellenmesinin gerekli olduğunu
da vurguluyor.
Avrupa Birliği de İngiltere’ye paralel olarak, bu
konuda yeni regülasyonlar çıkardı. 30
Haziran’da Avrupa Birliği Parlamentosunda
taslağı kabul edilen Markets in Crypto Assests (MICA)
Regülasyonunu kısa süre içinde parlamentoda
oylamaya sunulacak, nihai yasa ise AB Resmî Gazetesi’nde
yayınlanmasından 12 ila 18 ay sonra uygulanmaya
başlayacak. Kripto varlık pazarında kolaylık
sağlayacak olan bu düzenleme ile denetim mekanizması
güçlendirilecek ve yatırımcıya daha
güvenli bir ortam sağlanacak. Kripto hizmet
sağlayıcıları (bu grubun içine saklama
cüzdan sağlayıcıları, kripto varlık
ticaret platformları, kripto borsaları, fiat para
birimleri gibi kuruluşlar da giriyor) artık bir lisansa
ihtiyaç duyacak ve AB üye ülkelerinden birinden
bir mali düzenleyici tarafından izlenecek. Sadece (ulusal
düzenleyicilerden yetki alması gerekecek) lisans
başvurusunda bulunmak için bile şirket ya da resmi
ortaklık gibi AB merkezli bir tüzel kişiliğe
sahip olunması şartı aranacak.
MICA whitepaper hazırlama ve yayınlama
zorunluluğuna da belirli kurallar getiriyor. Kripto
varlık ihraççılarının, belirli
bir kripto varlığa ilişkin tüm bilgileri
içeren açık ve adil bir crypto assests
whitepaper hazırlamaları gerekecek. Yönetim
organının, üyelerin dürüstlük
standartlarını karşılaması zorunlu ve
kripto varlık ihraççılarının
yanıltıcı piyasa iletişimleri yasak hale
getirilecek.
Bu yeni regülasyon, şu anda mevcut bulunan finansal
hizmet mevzuatı kapsamında yer almayan tüm kripto
varlıkları kapsayacak. Bunlar, ödemeler için
çıkarılan stablecoin’lerden, bir hizmete
erişim sağlayan yardımcı token’lara kadar
uzanıyor. Bu kripto varlıkları üç
kategoriye ayırıyor: varlık referanslı tokenlar
(ART’ler), e-para tokenları (EMT’ler) ve diğer
kripto varlıklar (“her şeyi kapsayan”
kategori).
Sonuç olarak AB’de bu regülasyonla kripto
varlık piyasasını destekleyen düzenleyici bir
çerçeve amaçlayan regülatörler
arasına girdi. Böylece inovasyon ve kripto
varlıkların potansiyellerinden yararlanırken
aynı zamanda finansal istikrar ile
yatırımcıların korunması sağlanarak
güven ortamı oluşmasına doğrudan
katkı sağlanacak.
Diğer ülkelerin bu konuda nasıl bir yol
izleyeceği ve ne gibi düzenlemeler yapacağı
merakla bekleniyor.
* Bu makalemiz 25.11.2022 tarihinde CoinDesk Türkiye’de
yayınlanmıştır. Buradan ulaşabilirsiniz.
The content of this article is intended to provide a general
guide to the subject matter. Specialist advice should be sought
about your specific circumstances.
POPULAR ARTICLES ON: Technology from European Union
[ad_2]
Source link