To print this article, all you need is to be registered or login on Mondaq.com.
24 Şubat 2022 tarihinde Rusya ile Ukrayna arasında
başlamış olan silahlı
çatışmaların tüm dünyayı
etkisi altına alan belki de en önemli
sonuçlarından birisi ortaya çıkan
tahıl krizi idi. Dünyanın en büyük
tahıl ihracatçısı ülkeleri arasında
bulunan Ukrayna limanlarından, çatışmalar
sebebiyle yükleme yapılamamasına bağlı
olarak dünya, tahıl kıtlığı ile
karşı karşıya kalmış; buna
bağlı olarak da tahıl fiyatları ciddi
biçimde artmış idi.
Bu soruna çözüm bulmak amacıyla, iki
aydır koordineli bir çalışma
yürüten BM yetkilileri ile Türk diplomatlar, sonunda
22 Haziran 2022 günü İstanbul’da Rus ve
Ukraynalı yetkilileri masaya oturtarak tahıl
sevkiyatı konusunda bir anlaşma sağlamalarına
aracılık etmiş; BM başkanı
Guterres’in deyimi ile Rusya-Ukrayna krizinde “bir umut
ışığı” doğurmuştur.
Bu doğrultuda taraflar aşağıdaki hususlarda
fikir birliğine varmışlardır:
- Rusya, Ukrayna limanlarındaki, özellikle transit
yükleme yapan gemileri hedef almayacaktır. - Ukrayna gemileri, Rus gemileri de dahil olmak üzere,
bölgede seyrüsefer yapan kargo gemilerine,
mayınlı alanlardan geçerken, kılavuzluk
edecektir. - Rusya’nın Karadeniz’deki tahıl ve
gübre ihracatı
kolaylaştırılacaktır. - İstanbul’da Türk, Rus ve Ukraynalı
yetkililer ile BM temsilcilerinin de buunduğu bor koordinasyon
merkezi kurularak antlaşma şartlarına uyulup
uyulmadığı; özellikle gemilerle yapılan
sevkiyatların antlaşma şartlarına uygun
biçimde gerçekleşip
gerçekleşmediği denetlenecektir.
Bu antlaşmanın özellikle FOSFA ve GAFTA temelli
tahıl satım antlaşmaları başta olmak
üzere hemen tüm tahıl satış
antlaşmalarında silahlı çatışmadan
kaynaklanan mücbir sebebe dayanma imkanını ortadan
kaldırma ihtimali bulunmaktadır. Bu sebeple, başta
FOSFA ve GAFTA tip sözleşmeler olmak üzere,
tahıl satışını konu alan
sözleşme hükümlerinin mevcut tahıl
sevkiyat antlaşması dikkate alınarak gözden
geçirilmesi uygun olacaktır.
Bunun yanında, her ne kadar söz konusu antlaşma
ile, Karadeniz’de silahlı çatışma
bölgesinde kargo gemileri için artık güvenli
bir seyrüsefer alanı ortaya çıkmış
gibi gözükmekteyse de, söz konusu bölge Joint
War Committee’nin JWLA-030 ve 4 Nisan 2022 tarihli
sirküleri kapsamında harp rizikosu kapsamında kabul
edilmeye devam etmektedir. Bu sebeple antlaşmanın
akdedilmiş olması, henüz, harp
rizikosu kapsamı açısından kulüp
sigortaları himayesinin içeriğinde bir
değişiklik yaratmamıştır. Ancak
sigortacılar, işbu antlaşma doğrultusunda
bölgeyi yeniden teminat kapsamına almanın
yollarını da aramaktadır. Bu sebeple, söz
konusu hususa dikkat etmekte ve güncel gelişmeleri takip
etmekte yarar olduğu düşünülmektedir.
Konu bülten ile ilgili bir sorunuz olması halinde
aşağıdaki iletişim bilgilerinmden 7/24
ulaşabilirsiniz.
Saygılarımızla,
The content of this article is intended to provide a general
guide to the subject matter. Specialist advice should be sought
about your specific circumstances.
POPULAR ARTICLES ON: Transport from Turkey